bilmez — bìlmez m DEFINICIJA razg. pejor. 1. onaj koji nije pametan; glupan, tupan 2. glomazan čovjek, velike snage, sposoban da sve izdrži, na kojega ništa neće (bolest, zaraza) ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
tok açın hâlinden bilmez — varlıklı olan, yoksulun ne denli sıkıntı içinde bulunduğunu bilmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilir bilmez — yarım bilgi ile, bilip bilmediğine aldırmadan Günde beş yüz defa, kendiliğimden bilir bilmez bunu haykırıyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez — aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimse bilmez, kim kazana kim yiye — bir kimsenin çalışıp çabalayarak kazandığı malı kimi zaman hatır ve hayalde olmayan kişiler yer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bildiğini yedi mahalle bilmez — bir kimsenin çok kurnaz, çokbilmiş olduğunu anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez — sıkıntı çekmemiş olanlar, eriştikleri rahatlığın ve mutluluğun değerini bilemezler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasta olmayan sağlığın kadrini bilmez — insanlar sağlığın değerini ancak hastalıkta acı çekip iyileştikten sonra anlarlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
herkes kendi ayıbını bilmez — insan kendi kusurunu göremez, bilemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir — çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük