salamură — SALAMÚRĂ s.f. v. saramură. Trimis de LauraGellner, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 … Dicționar Român
salamura — salàmura ž DEFINICIJA reg. slana voda s različitim začinima u kojoj se drži divljač, riba ili meso prije sušenja ili pečenja; rasol, pac, kiseliš [držati u salamuri] ETIMOLOGIJA mlet. salamora ← srlat. salmuria ← lat. sal: sol + muria: rasol … Hrvatski jezični portal
salamura — is., İt. salamoiare 1) Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su 2) Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek ... meze tabağını hazırlamıştır bile... Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası … Çağatay Osmanlı Sözlük
saramură — SARAMÚRĂ, saramuri, s.f. 1. Apă în care s a dizolvat sare şi care se foloseşte în gospodărie (la conservarea unor alimente), în agricultură, în industria tăbăcăriei etc. ♦ Apă naturală care conţine sare; izvor de apă sărată; slatină. 2. Zeamă… … Dicționar Român
salamuralık — sf., ğı 1) Salamura yapmaya elverişli 2) Salamura yapmaya ayrılmış Salamuralık balık … Çağatay Osmanlı Sözlük
List of cheeses — This is a list of cheeses by place of origin. Cheese counter at shop … Wikipedia
pȃc — m 〈N mn pàcovi〉 reg. 1. {{001f}}slana voda s različitim začinima u kojoj se drži divljač ili meso prije sušenja ili pripremanja za jelo; salamura, marinat, rasol 2. {{001f}}žarg. neugodna situacija, težak položaj ✧ {{001f}}njem … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
havyar — is. Genellikle mersin balığının salamura edilmiş yumurtası İkinci alkışa dayanamayan şair, havyar, şampanya getirtti. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller havyar kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakerda — is., Rum. Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura Aşçı kadın ömründe lakerda görmemiş. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
salamuracı — is. Salamura yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük