nafaka — nafàka ž DEFINICIJA reg. 1. hrana, jelo i piće 2. ono što je čovjeku suđeno za života pojesti i popiti 3. sredstva za život FRAZEOLOGIJA novi dan nova nafaka svaki dan nosi svoj dio koristi, učinka ili stjecaja okolnosti, sudbine ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
nafaka — is., Ar. nafaḳa 1) Geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik 2) huk. Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nafaka bağlanmak nafaka sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAFAKA-İ İDDET — Fık: Kadının iddeti içinde muhtaç olduğu nafaka. Koca, boşadığı karısını iddeti bitinceye kadar infakla mükellef olduğu için bu müddet zarfındaki nafaka hakkında bu tâbir meydana gelmiştir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAFAKA-İ MAKZİYYE — Fık: Hâkim tarafından takdir olunan nafaka … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nafaka — (A.) [ ﻪﻘﻔﻥ ] geçim parası … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NAFAKA — Yiyecek parası. Geçim için lüzumlu olan şey. * Geçindirmeğe mecbur olduğu kimselere veya çocuklarına mahkeme karariyle verilen iaşe parası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nafaka — Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık … Hukuk Sözlüğü
nafaka bağlanmak — yasaca, bakılması zorunlu olan kişiye mahkeme kararıyla evlat, koca gibi bir kimsenin, geçim parası vermesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nafaka sağlamak — geçinecek kadar para temin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
nafaka yükümü — bir kimsenin kanunun öngördüğü yoksulluğa düşmüş olan yakınlarına yardım etmekle yükümlü olması … Hukuk Sözlüğü