- mȕharice
- mȕharic|e m mn zool. {{c=0}}potporodica šumskih ptica pjevica (Muscicapinae) iz reda vrapčarki (Passeriformes) {{/c}}[bjelovrata ∼a; crnoglava ∼a; mala ∼a]
Veliki rječnik hrvatskoga jezika. 2013.
Veliki rječnik hrvatskoga jezika. 2013.
HARİCE TEMESSÜL — Zihnî olan kelâmın hâricî âlemdeki kanunlara uygun şekilde tanzim edilişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ENFÜSÎ — Bir kimseye mahsus görüş ve düşünüş. Nefse, kendi hayatına aid, dâhile aid. (Subjektif) (Objektifin zıddı)(İ lem eyyüh el aziz! Afaki mâlumat, yâni; hâriçten, uzaklardan alınan mâlumat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma bizzat vicdâni… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVARİC — (Hâric ve Hârice. C.) Asiler, zorbalar, isyankârlar. * Hâricîler. Hâriçte kalanlar. (Bak: Hâric … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZİYE-İ BEDİHİYYE — Man: Delil ile isbata muhtaç olmaksızın, aklın cezmen hüküm ve tasdik eylediği hüküm. Bu iki kısma ayrılır:1 Kaziye i bedihiyye i akliyye: Aklın hârice danışmayarak ve havassın (hislerin) tavassut ve yardımına muhtaç olmayarak tasdik eylediği… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNHASIR — (Hasr. dan) Belli bir sınır içinde olup harice tecavüz etmeyen, inhisar eden, her yanı çevrili. * Yalnız bir kimseye veya bir şeye mahsus olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ULUM-U ÂLİYE — (Âlet. den) Âlet ilimleri. (Gramer, sarf, nahiv, belâgat ve mantık gibi.)(Ulum u medarisin tedennisine ve mecrayı tabiiden çevrilmesine bir sebeb i mühim budur: Ulum u âliye $ maksud u bizzat sırasına geçtiğinden, ulum u âliye $ mühmel kaldığı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİHRAC — Bir şeyin içinden bir şey çıkarmak. Bir mânâyı istidlâl etmek. Meydana ve harice çıkarmak. Bâzı emareleri beliren şeylerden ileriye âit olacak şeyleri çıkarmak. İstidlâl etmek. (Bak: Tahric … Yeni Lügat Türkçe Sözlük