kàpak

kàpak
kàpak m 〈G -pka, N mn -pci, G kȃpākā〉 {{c=0}}1. {{001f}}{{/c}}anat. {{c=0}}kožno tkivo koje prekriva oči ljudima i životinjama; vjeđa 2. {{001f}}a. {{001f}}krilo na prozoru b. {{001f}}ono što zatvara, a učvršćeno je i čini cjelinu (lule, manjeg prozora i sl.); zaklopac
{{/c}}✧ {{001f}}tur.

Veliki rječnik hrvatskoga jezika. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kapak — kàpak m <G pka, N mn pci, G kȃpākā> DEFINICIJA 1. anat. kožno tkivo koje prekriva oči ljudima i životinjama; vjeđa 2. a. krilo na prozoru b. ono što zatvara, a učvršćeno je i čini cjelinu (lule, manjeg prozora i sl.); zaklopac ETIMOLOGIJA… …   Hrvatski jezični portal

  • kapak — is., ğı 1) Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar. R. H. Karay 2) Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça Dolap kapağı. 3) Kitap, defter vb.nin en… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak bıçkıcısı — is. Kapak bıçkısında çalışan işçi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak kızı — is. Resimli dergilerin kapak resimleri için poz veren genç kız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak takımı — is. Alafranga tuvaletin üstündeki kapak, oturak ve vidaların bütünü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak yıldızı — is. Resimli dergilerin kapak sayfaları için fotoğrafı çekilen ünlü kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak atmak — (bir şey) aşırı, tıka basa dolmuş olmak Elbise dolabı kapak atıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak — gataye, serpoş, örtü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapak — göz kapağı, I, 382 kızın kızlığı, bekâret. I, 382 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kapak bıçkısı — is. Kaba tahtaları boylamasına biçen ve düzelten, birkaç testereli bıçkı tezgâhı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”